Türk Basını ve Gazetecilik

Adı : Türk Basını ve Gazetecilik

Türk Basını ve Gazetecilik
Gazetecilik, günümüzde toplumsal yaşamın en önemli unsurlarından biridir. Toplumun doğru ve objektif bilgilendirilmesinde önemli bir rol oynayan gazeteciler, olayların gerçek yönüyle yansıtabilmesi, yargısız infaz yapmadan haberlerini sunabilmesi ile büyük bir sorumluluk taşımaktadır. Türkiye’de basın ve gazetecilik de geçmişten günümüze kadar önemli bir rol oynamaktadır. Çeşitli tarihlerde yaşanan darbe ve siyasi müdahaleler, basın özgürlüğünün genellikle ihlal edilmesine neden olmuştur. Bu yazıda, Türk basını'nın tarihine, günümüzdeki durumuna, özelleşme dönemine ve uluslararası ilişkilere değinilecektir.
Türk Basın Tarihi
Türkiye'de gazetecilik faaliyetleri 150 yıl önce Osmanlı İmparatorluğu döneminde başlamıştır. İlk gazeteler Osmanlıca olarak yayınlanmıştır. Bu gazetelerin arasında Takvim-i Vekayi (Bakanlık kayıtları), Ceride-i Havadis (Olayların Gazetesi), Ceride-i Resmi (Resmi Gazete) Osmanlı devleti tarafından yayınlanmışlardır. Cumhuriyetin ilanından sonra Latince karakterlerin kullanılmasıyla gazetelerde günümüzdeki hali almıştır. Türkiye'de yerel gazete yayıncılığı ise 1800’lü yılların ortalarına dayanmaktadır. İlk yerel gazeteler İzmir, İstanbul, Edirne, Niğde ve Selanik’te yayınlanmıştır.
1980 darbesi, Türk basın tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır. 12 Eylül darbesi sonrasında Anayasa gereği gazetecilik faaliyetleri 10 yıl boyunca çok sıkı bir yasakla karşı karşıya kalmıştır. Bununla birlikte, 1990'lı yıllarda gazetecilerin faaliyet alanı genişlemiş, birçok yeni gazete ve dergi yayınlanmaya başlamıştır.
Türk Basının Günümüzdeki Durumu
Türkiye'nin basın özgürlüğü sıralamalarında yakın dönemdeki sıralamaları genellikle kötüdür. Özellikle son dönemde, gazetecilerin haksız şekilde tutuklanması, haber sitelerinin engellenmesi, gazetecilere yönelik şiddet ve tehditler, basın özgürlüğü konusunda bir sorun yaşattığı için pek çok eleştiriye neden olmuştur. Türkiye'de, basın organlarının kontrolü son derece sert bir şekilde yürütülmekte ve hükümet ile medya arasında gergin bir ilişki bulunmaktadır.
Ayrıca, Türkiye'de son yıllarda birçok medya grubunun özelleştirme sürecinde olduğu görülmektedir. Bu durum medyanın genel anlamda politize olmasına neden olmaktadır.
Türk Basının Özelleştirme Dönemi
Türkiye'de medya sektörü özelleştirme sürecine 90’lı yıllarda girmiştir. 1996 yılında, birçok medya grubu özelleştirme programı kapsamında ihalelerle satın alınmıştır. Bu süreçte medyanın siyasi etkileri ortadan kalkmış ve medya çeşitlilikleri artmıştır. Ancak 2000’li yıllardan itibaren medya özelleştirme süreci sert bir şekilde devam etmiş ve birçok medya grubu, zengin işadamlarına satılmıştır. Bu durum, Türk basınının siyasi etkileri artırmasına ve ihracatçı sermayenin elindeki gazete ve televizyon kanallarının ekonomik çıkarlarını korumak için siyasi hükümetleri desteklemeye başlamasına neden olmuştur.
Türk Basını ve Uluslararası İlişkiler
Türk basını Dünya'daki birçok ülkeden farklı olarak, hemen hemen her gazete, televizyon ve internet haber sitesi tarafından, siyasi yönelim ve propaganda faaliyetleri yapmakta bir imkan sunmaktadır. Sadece Türkiye değil dünya genelinde özellikle son yıllarda uluslararası medya özellikle Suriye ve Doğu Akdeniz'deki krizlere yoğun ilgi göstererek bu tür bir anlayışın bazı taşlarını da yerleştirdi.
Sonuç olarak, Türk basını, tarihi gelişiminden günümüze kadar önemli bir görev üstlenmiştir. Ancak, hükümetin ve siyasi güçlerin medyaya müdahaleleri, medya özelleştirmeleri gibi nedenlerden dolayı, Türk basınının günümüzdeki durumu çok parlak değildir. Basın organlarına yeteri kadar özgürlük verilmesi, demokrasi ve hukuk devleti anlayışının gelişmesine katkıda bulunacaktır.